Son paylaştığım Blog yazısı “Heyecan kaybolduğunda”, Osho’nun Aşık Olmak kitabından bir alıntı idi ve oldukça ilgi topladı, “tam zamanında” geldiğini söyleyenler oldu. Genellikle birlikte bu yolda ilerlediğim kişilerle tecrübelerimiz ve senkronizeteler eş zamanlı olmaya başladı. Elle tutulur, gözle görülür dönüşümlere tanık olmak insanı mutmain kılıyor. Daha ne istenebilir ki bu ömürde… Yine kalbimden dökülenleri olduğu gibi aşağıda paylaşıyorum. Bunun yanında yeni ve oldukça özel bir seminere başlıyorum: Kanserle Yaşamak.
“Körler görmese de yıldızlar vardır, dedi”
Hayat bazen sizi öyle testlere tabi tutar ki, geçtiğiniz yolları, yol üzerindeki kişileri ve bu aşamalardaki davranış şekli, tavırları anlamakta zorlanırsınız.
Bazı durumlarda kendinize yakıştıramazsınız o durumları, tavırları kişileri. Ancak eğer cennete geçiş, cehennemin karanlığından geçmeyi gerektiriyorsa, eyvallah diyip, bu yükü de sırtlanırsınız.
Eğer büyümeyi, kendini aşmayı, egoya ve zihne esir olmamayı, özgürce, şefkatle ve coşkuyla yaşamayı hedef edindiyseniz, yaşam da sizin suyunuzu sıkacaktır. Sizin derken küçük ben’in suyunu, ta ki tükenene kadar. Bu yol dikenlerle dolu.
Bazen istemediğiniz davranışlar, durumlar içersinde bulabilirsiniz kendinizi. “Benim ne işim var burada” diyip yakıştırmadığınız hal ve tavırlarda bulabilirsiniz kendinizi. Ama bu anlar çok değerlidir sizin için, derinlerdeki karanlığınızın su yüzüne çıkmasını sağlar. Ki bu da aynı karanlığa sizden daha yoğun sahip olan kişiler, durumlar tarafından dahil edilerek olur. Onlar zaten karanlıkla, acıyla kendilerini ifade eden insanlar ise, sizin derinlerinizdeki benzer frekansı çıkarmaya aracı olurlar. Güçlü bir mıknatıs gibi.
Cesurca bu kargaşanın içinde durup, geçmek ve güçlenmek gerek, bunun yolu bu.
Anahtar hep bilmek, geçirdiğiniz dönemin sizin testiniz olduğunu, içinizdeki gerçek Ben’e ulaşmak için.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, Nilüfer çamurun içinden ışıldayarak, tertemiz ve bilgelikle çıkar.
Her test onu daha da zenginleştirir, özgürleştirir ve şefkatini arttırır.
İşin sırrı kim ne derse desin, hedefinizin ne olduğunu kalbinizde bilmek ve O’na sığınmak.
Zorlu dönemler de siz de karanlığın bir parçası gibi görüneceksiniz, bu formayı giymek gerekli o alanları keşfedebilmek, kendi karanlığınızı anlamak, itiraf etmek, pişman olmak ve dönüştürmek için. Ancak anladığınız, farkına vardığınız bir şeyi dönüştürebilirsiniz.
Siz karanlığa bürünmüşken orada sizinle olanlar siz karanlıktan sıyrılırken belki de hala orada kalmaya devam edecekler. Herkesin bir tekamül süreci var. Bazılarına siz çamurdan çıkarken el uzatabilirsiniz ancak uzattığınız ele sıkıca tutunmak onların elinde.
Geriye bakmadan, her zaman öğrenerek, kimseye bulaşmadan, çamur atmadan, af ederek, af dileyerek…
Gülenay Pema Gauri
2 Comments
Merhaba Gülenay
29 Mayıs da Ankara da yapacağın çalışmaya bu sefer katılmak istiyorum. Umarım saati de uygun olur. Neva Sanat ile görüştüm ancak bilgileri yok. Saat ve detayları bilgi verirsen sevinirim.
Görüşmek üzere
selamlar Gülenay Hanım.iletilerinizi dikkatle takip ediyorum,çoğunlukla kafamda bazı sorulara cevap ararken kendiliğinden karşıma çıkıyo gibiler.çok faydalanıyorum.teşekkür etmek istedim,çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.SEVGİLER……..