Şu anda dünyada birçok insan panik halinde, denge merkezlerinin dışında, bunalmış halde.
Haliyle bu durum çoğu zaman bilinçsiz hareketlerde bulunup, yıkıma yol açan durumlar yaratıyor.
Herkes tarafından hissedilen ve tepki verilen bu kollektif enerji, günlük yaşamda kimseye dokunmadan geçmiyor, herkes nasibini alıyor. Bu nedenle geçtiğimiz aylardan itibaren sizlere hatırlatmalar yapıp içinde olacağımız durum ile ilgili önerilerde bulunmuştum. Bunlardan şu dönemde en önemlisi diğer insanlarla olan iletişimimizde sağlıklı sınırlar çekebilme yeteneğini geliştirmek. Diğeri de sizin için neyin iyi ve neyin iyi olmadığını anlayabileceğiniz alanlar yaratmak ve bu alana sağdık kalabilecek farkındalıkta olmak. Çünkü içinde bulunduğumuz bu dönemde birçok insan daha önce hiç davranmadıkları şekillerde davranışlar sergilemekteler.
Bu dönemde açığa çıkan tepkisel, irite, sabırsız, üzgün tavırlar bilinç altı davranış kalıplarının daha fazla orada duramayıp, su yüzüne çıktığı anlardır.
Geçtiğimiz yıllarda kişisel-dönüşüm ve şifa alanına adanmış kişiler, bu dönemi daha dengede karşılayabilecekler, sonuç olarak bu çalışmalar bizi daha fazla farkındalığa ve bilinçaltı kalıpların çözülmesine an be an hazırlamak için varlar. Ancak bilinçaltı kalıpları tetikleyen bu sürece alışık olmayan kişiler kalıpları çözme yoluna kendiliğinden gidemeyecekleri gibi, kendilerini tekerrür eden girdaplarda bulabilirler.
Bu makalemin konusunun esas amacı diğer insanlara nasıl destek olmanız gerektiği değil, bu konuya daha önceki makalelerimde değinmiştim.
Burada sizlerin kendinizi nasıl korumanız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Dolayısıyla da gezegenimizi etkileyen ve uzun bir süre daha etkileyecek bu enerjilere kendi içinimizde nasıl yer bulur ve uyumlanırız yollarını paylaşıyorum.
İşe ilk önce bahsettiğim sağlıklı sınırları çekmekle başlayabilirsiniz.
Neyi hayatınızda isteyip, neyi istemediğinizi, neyin sizi sıkıntıya ve ümitsizliğe itip, neyin daha canlı, taze ve yenilenmiş hissettirdiğini iyi analiz etmeniz gerekiyor.
Bunu yapabilmenin sırrı kendi alanınıza çekilmek.
Çevresel günlük ilişki ve iletişimlerinizde nasıl tavırlar sergiliyorsunuz, enerjinizi nerelere harcıyorsunuz gözlemlemeniz gerek.
Bu dönem enerjilerinizi faydalı, çözümcül ve hem sizi hem de seçtiğiniz kişileri destekleyecek, besleyecek yollara aktarmanız elzem.
Kendinizi içerisinde bulduğunuz bazı durumlarda, ilk tepkiyi vermeden evvel ki bazen ilk tepkiyi hemen verirsiniz ama ziyanı yok devamında da olsa kendinize sormanız gereken soru şu “Bu insan ile şu anda tartışmaya girmek istiyor muyum?” ya da “Şu anda bu olaydan uzaklaşıp gitmeliyim çünkü bir patlama yaşıyor karşımdaki” veya “Bu kişiye şimdiye kadar söylemediğim şeyi söyleme vakti midir?”
Ama tüm bunlar olurken, özellikle zorluk içinde olan insanlarla iletişimdeyken, sürekli olarak kalbe gelmek gerekiyor.
Kalbe gelmek ne demek?
Kalp hislerin merkezi olduğuna göre, kalbe gelmek demek, hislerin farkındalığında olmak demek.
His alanınızda, hissettiğiniz neyse onunla kalmak demek.
Hissederek dünyada hareket etmek, daha huzurlu ve şiddetsiz şekillerde davranışlar sergilemek, kalpten hareket etmek demektir.
Kalpten hareket ettiğimizde, zihin kalbin uşağı olur.
His merkezli bir alanda zihni gerektiği gibi kullanırsınız. Karşılıklı olarak neyin iyi hissettireceğine odaklanıp, ona göre düşünce, söz ve davranış harekete geçirirsiniz.
Kalpte önce sessizlik vardır.
Sonra o sessizlik içerisinde zihin belirdiğinde, uyumlu alınacak aksiyona doğru ilerleyebiliriz.
Bunu yapabilmek için sürekli koşuşturma, mükemmelliyet arayışı ve kontrol hallerinden feragat etmeye istekli olmak gerekiyor. Bu da elzem.
Şunu net olarak belirtmeliyim, huzursuzluk, stres, sinir harbi, üzüntü ve ümitsizlik hallerine nerelerde ve neden bağımlı olduğunuzu çözmeden, mutluluk, neşe, uyum ve bolluktan bahsedemeyiz.
Mutluluk bir seçimdir.
*Makale ve eğitimlerden haberdar olmak için sağ tarafta yer alan ‘Blog’u Takip Et” kutusuna e-mail adresinizi bırakabilirsiniz.”
"Tüm Varlıklar Mutlu Olsun, Tüm Düşüncelerim, Sözlerim ve Davranışlarım, Tüm Varlıkların Mutluluğuna Bir Şekilde Katkıda Bulunsun"
"Loka Samasta Sukhinho Bhavantu"
1 Comment
Sizi uzun zamandır takip ediyorum.Hayatımda hiç olmadğm kadar kararlıyım,mutlu olma konusunda.Yaßam enerjimi çalan eşimi boşar boşamaz ,bolluk ve bereket enerjiine odaklanmak istiyorum.Makalenizde de belirttiğiniz gibi bilinç altımızdan olumsuzlukları çıkarmadan olumlu enerjiyi çekmemiz mümkün değil.Peki ,sormak istediğim şu sorularıma cevap verirseniz çok mutlu olurum.
1.Eşim benden boşanmak istemiyor.Davayı açmama rağmen boşamicam diyor.
Bu durumu ben nasıl olumluya çevirebilirim beynimde.Her geçen gün daha çok sinir ediyor beni adaletsiz davranışlarıyla.Kısacası sinirlenmemenin yöntemi hep telkin midir?
2.Boşanmadan da bolluğu hayatıma çekemez miyim? Bana nafaka vermemek için elinden geleni yapıyor,dalavereleri engellemem mümkün mü?
Ilginize şimdiden teşekkür ederim.Rabbimin sizi koruması dileğiyle iyi akßamlar.