Kendiniz için sakin, anda ve stressiz kalma yolu geliştirebilirsiniz. Bu çalışmayı tıpkı yemek yemek ya da spor yapmak gibi hayatın bir parçası haline getirebilirsiniz. Bu üç yaşam tarzı unsurlarının hepsi de birbirini besliyor ancak stresten uzak durmak, eğer hormonlarınızı, sağlığınızı ve refahınızı korumak istiyorsanız ilave bir bilinçli çaba gerekiyor. Özel bir kişisel değer stratejisine ihtiyaç var.
İçinde bulunduğumuz yılbaşı tatili dönemi, gerçek bereketi kucaklayarak deney yapmak için yılın en ideal zamanı. Her şey “bol bol harca, sahip ol” fikri etrafında toplanıyor. Daha çok yiyecek, daha çok hediye, daha çok para harcama. Tüm bu dahalar bizi daha da boş hissettirse bile. Böyle bir tüketim kartopunun içine çekilmemek zor; sonsuz etkinlikler, rekabetçi hediye alışverişi, savurgan sofralar ve sürekli ikramlar. Biz (özellikle de kadınlar) vermeye, vermeye, vermeye, aile ve arkadaşlarla arayı kapatmaya, her davete evet demeye, suçluluk ya da imrenme duygusu hissetmemek adına zaman, para ve emek sarf etmeye kendimizi mecbur hissediyoruz. Sosyal medya da bizim bu ‘bir şeyleri kaçırma’ hissimizi körüklüyor. Kişisel ilginin sadece sosyalleşme selfie’lerinden ibaret olduğunu düşünmeye başlıyoruz!
Kişisel frekansımızı bu türden bir zorlamaya maruz bıraktığımızda gerilmiş hissediyoruz – duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak. Yılın geri kalanında sağlıklı ve mantıklı kalmamızı sağlayan her şey – uyku, besin değeri yüksek gıdalar ve hareket etme aniden konu dışı kalıyor. Kendimizi sona bırakıyoruz ve kendi yapacaklar listemizin önüne başkalarının ihtiyaçlarını koyuyoruz.
Kendi hayatınızı yarattığınızın farkına varın.
Devamını okumak için tıklayın.