Ay dönümünün son 3 günü hayatınızda değiştirmek ve temizlemek istediğiniz ne varsa bunların gitmesine izin verme zamanıdır.
Eski zamanlarda ay tanrıça olarak nitelendirilirdi ve ayın her aşaması, hilal, dolunay ve karanlık ayın kadının hayatının üç aşamasına karşılık geldiği söylenirdi; kız, anne ve yaşlı kadın.
Ay, kadın kendini bildiğinden beri içindeki güç ile ilişkilendirilir ama ayın gücüyle bağlantı kurmak için kadın olmanız gerekmiyor elbette. Ancak kadınların aylık regl döngüsü ile ayın döngüleri arasında gizemli bir bağ vardır.
Yaşlılık dönemiyle ilişkilendirilen karanlık ay her ay dönümünün son 3 aşaması sırasında gökyüzünde belirir. İnsan gözüyle görülemez ama yeni bir gün dönümü başlayana ve yeni ay belirlemeye hazır olana kadar karanlık ay gökyüzünde hüküm sürer. “Ölü ay” olarak da adlandırılan karanlık ay, aslında ölümü temsil etmez. Fakat hayatı zenginleştiren bitişlerin ve yeni başlangıçların zamanıdır.
Karanlık ay ortaya çıktığında gereksiz duygusal yüklerimizi bırakmamız ve bize artık hizmet etmeyen veya hayatımıza değer katmayan fikir ve kişilerden kendimizi özgürleştirmemiz daha kolay hale gelir. Bu, yeni olana yer açmak için kendimizde temizlik yapma zamanıdır. Birçok insan için karanlık ay dinlenme, iç-gözlem yapma ve enerji depolama zamanıdır. Güçlü, şifalı rüyaların karanlık ay döneminde gerçekleştiği bilinir. Karanlık ay döneminde meditasyon yapma, içgüdüsel yeteneklerinizi keşfetme, geçmiş anıları hatırlama veya ruhunuzun derinliklerine inme isteğinin arttığını fark edebilirsiniz.
Karanlık ayın enerjisinden faydalanmanın bir yolu, siyah bir mum yakarak bir ritüel yapmaktır. Hayatınızın bırakmaya hazır olduğunuz farklı kısımlarını açığa çıkarıp gözünüzde canlandırın. Canlandırma ile bu kısımları ışıkla bir araya toplayın bu yığının muma doğru gittiğini hayal edin. Bu eski kısımların alevler tarafından yanıp kül olmasını izleyin ve mumum eriyip gitmesine izin verin. Bıraktıklarınızın sizi terk ettiğine güvenin.
Bu çalışmayı her yeni ay öncesi yaptığınızda yaşamınızın eski ve işe yaramaz yüklerden hafiflemeye başladığını görebilirsiniz.
Tabi ki onca derinliğe sahip yaşam hikayemiz sihirli bir değnek değer gibi yok olmaz, ‘keşke olsaydı’ der gibi olduğunuzu duyabiliyorum, ancak yaşam bize daha derinden öğrenebilme ve gerçek sevgiye ulaşabilmek için esaslı dersler ve testler sunar. Bu ders ve testlerin acılara rağmen kıymetini bilmek, yüce planın bir uzantısı olduğunu idrak etmek ise manevi olgunluk manasına gelir.
Biz kadınlar olarak kendi döngülerimizi doğa ananın döngüleri ile uyumlamaya başladığımızda kendi yaratıcı kutsallığımızı idrak etmeye başlarız. Ancak bu söz ve kelime ile değil her tecrübe ile farklı haz ve tatlarda gelir.
İşin sırrı yaşamın koşuşturmacasında vakit ayırıp, alan açıp, sessizce ayın fazları ile yaşamımızı uyumlamaya başlamakta.
Kadının sahip olduğu muazzam dönüşüm araçlarından birisi de budur.
Denemesi bedava, ancak mükafatı hiç bir bedelle karşılanamaz.
Sevgilerimle,
*Gülenay Pema’nın verdiği eğitimler ve yayınladığı makalelerden haberdar olmak istiyorsanız sağ tarafta yer alan ‘Blog’u Takip Et’ kutusuna email adresinizi bırakabilirsiniz.