Bahar ayları bizi şaşırtan ısı değişimleri ile yolu yavaş yavaş yaz aylarına bırakırken, biz de Akdeniz kıyılarının muhteşem doğasında gerçekleştireceğimiz Mistik Tanrıça Ritüeli hazırlıklarına devam ediyoruz.
Bu sıralar yoğun bir yoga programı izlemekte ve dönüşümlere şahit olmaktayız. Yola aydınlanmış üstadların öğretilerini ve kadim teknikleri esasına uygun olarak uygulayarak devam. Altı aylık bir sürece yayılan Yoga’nın ABC‘si programı aralıksız devam ederken, yeni katılımcılar için 1. seviye 21 Mayıs’ta başlıyor.
Hintli aydınlanmış üstadlardan Sadhguru’nun, Yoga yapmadan evvel neden aç olmalıyız ile ilgili makalesinden bir bölüm aktarmak istiyorum. Detoksun önemini zaten biliyoruz, Yoga’nın fiziksel egzersiz yani jimnastik olmadığını da biliyoruz.
“… Eğer enerjinizin yukarıya doğru çıkmasını istiyorsanız bedeninize ait olmayan her şey bedenden atılmalı. Yogik uygulamalar egzersiz değildir, sisteminizi yeniden yapılandıran metodlardır. Bir başka deyişle, bedensel yapınızı olmasını istediğiniz şekilde yoğuruyorsunuz. Bunun gerçekleşebilmesi için, bedende hiç bir yabancı maddenin olmaması gerekir. Bir tek su içilmesinde bir sorun yok.
Yoga uygulamak demek, Yaradan’la ortaklığa başlıyorsunuz demek. Hepsini kendi başınıza yapamazsınız ama Yaradan’ın size destek olması için gerekli atmosferi de yaratmalısınız. Yaratılmış olanın kaynağının, sizin hevesli ortağınız olmasını istemelisiniz.
İlk yaratıldığınızda bu sizin seçiminiz değildi, bedeninizin nasıl şekil alması gerektiği ve nasıl işlev görmesi gerektiği ebeveynlerinizin ve atalarınızın seçimiydi. Genetik hafıza aracılığı ile gerçekleşti.
Bu nedenle biz kültürümüzde aydınlanmış olanlara dwijas yani iki kere doğmuş olan deriz. Annenin rahminden kendi seçiminiz olmayarak bir kez doğdunuz. Ama şimdi, kendinizi yeniden keşfedip, yeniden yaratıyorsunuz, adım adım, olmayı istediğiniz hale doğru.
Eğer burun ameliyatı olursanız ya da bedeninize bir organ nakli olursa yaşam tecrübeniz değişmeyecek. Bedeniniz enerjik olarak nasıl işlev görüyor, nasıl düşünüyor, nasıl hissediyor ve çevresindeki evrene nasıl tepki veriyor, tüm bunlar değiştiğinde yaşam tecrübeniz ancak değişir. Burun estetiği ya da kozmetik bir işlem yapıldığında size bakışlar değişebilir. Size bakanın tecrübesi değişebilir, sizin tecrübeniz değil. Sizin tecrübeniz yalnızca yaratımın kaynağı ile bedeniniz uyum içerisinde olduğunda değişir.
Yaratılmış olanın kaynağı ile ortak olmak demek, muazzam oranda, inanamayacağınız oranda bir zekaya ulaşabiliyor olacağınız anlamına gelir. Bunun gerçekleşebilmesi için engellerin kaldırılması gerekir. Bedeniniz yaratım kaynağının bir eseridir. Bedene aldığınız yemek, henüz bedenin bir parçası değildir, ürettiğiniz dışkı da. Dolayısıyla, mideniz ve sindirim sistemi boş olmalıdır.
Ama eğer dört ya da beş saat aralıksız yoga yapacaksanız, içeceğiniz suya bir küçük kaşık bal eklemekte bir sorun yok. İçeceğiniz su ılık olmalıdır, beden suyu ısıtarak enerji kaybetmemelidir. Eğer içtiğiniz su beden ısısının üç derece altında ya da üstünde ise, o zaman beden suya kendi bünyesinin bir parçası gibi davranır.
Yoga yapmadan evvel, yalnızca beden olmalı, başka bir şey değil. Aksi halde Yaradan, sizinle hiç bir şey yapamaz. Yaratılmış olanın kaynağı, zeka, içinizde işlev görür ve sizin dışınızdaki her şeye yabancı madde olarak bakar, ki bu da asana ile bağdaşmaz.
Yaradan ya da yaratılmış olanın kaynağı, asananız ile birlikte işlev görmelidir, ancak böyle olduğunda asana, yogasana halini alır. Aksi halde yalnızca bir pozisyondur.” – Sadhguru
1 Comment
Merhaba,
Günlük yoga seans saat, ücretleri ve yoganın abc si 1.seviye hakkında detay ve ücret bilgilerini alabilir miyim??
Tşkler
iPhone’umdan gönderildi