Bugün dişil enerji denildiğinde zihinlerde bir soru işareti oluşuyor.
Halbuki başlıktaki gibi net, basit ve bir o kadar engin bir yaratıcı enerjiden bahsediyoruz.
Anaç derken dişil enerjinin yalnızca kadınlara ait olduğunu sananlar varsa kendilerine bir baksınlar zira herkesin bir annesi ve dişil özellikleri var, cinsiyetten bağımsız.
Anaç olmak nedir?
Anaç olmak destekleyici olmak demektir, anlayışla kucak açmak, zor zamanlarda yapıcı olmak, fırtınada sakin bir liman olmak demektir. Yaraları saracak şifaya ve şefkate sahip olmak demektir. Karşındakinin iyiliği için nasıl davranman gerektiğini idrak edebilecek zekaya sahip olmak demektir. Göz yaparken kaş çıkartmamak için.
Dişil enerji öyle kişisel boyutta kısıtlı kalan bir enerji de değildir, evrenseldir. Bunu söylerken maskülen enerinin de evrensel olduğunu ve önemli olanın ikisi arasındaki dengeyi kurabilip, hangisini nerede kullanmamız gerektiğinin doğal akışına gelebilmektedir marifet.
Çevresel boyutta dişil ve maskülen enerji işleyişine bir örnek olarak hastahaneleri vermek istiyorum. Genel olarak, bu ya da şu ülkede değil.
Bir hastahanede eğer yönetim şekli hastaların iyiliği merkezli ise yani yemeklerin organikliği ve yararlılığından, çarşafların hijyenikliğine, sıcak bir ev ortamı sağlayan personeline kadar tüm bu bahsettiklerim dişil enerjinin yaydığı hissiyattır.
Velhasıl sadece finansal hedef odaklı, çok ameliyat yapılsın, yataklı hasta daha çok olsun, hasta için önemli ama masraflı şeyler kısılsın yaklaşımı, keskin hedef odaklı yaklaşım ise kantarın aşırı maskülen enerjiye kaçmış, dengesi bozulmuş versiyonu.
Elbet hedefler olacak, finansman yapılacak, israf önlenecek ama siz anladınız kast ettiğimi. Maskülen enerji tüm bunlar hastanın da hayrına olarak düşünülerek yapıldığında doğru akışına geliyor.
İşte buradaki dengeyi dişil enerji sağlıyor.
Günümüzde dişil enerjiye çok ihtiyaç var, her zamankinden daha çok diyorsak manası budur. Her yerde dominant kadınlar assın kessin değildir kast edilen ki bu tam tersi bozulmuş maskülen enerji taşıyan kadın/erkek manasına gelir.
Ütopik gibi görünse de tüm kalbimle inanıyor ve biliyorum ki gezegenimiz anaç enerji ile sarmalandığında kardeşlik hissiyatları ile kalpler açılacak ve dostluk ve barış hakim olacak. Biz yavaş yavaş görüyoruz bu açılımları hemen yakınımızda olmasa bile gerçekliği su götürmez.
Ve tüm çabamız da bu yönde.
Elbet sevgi titreşimlerine karşı gelenler, nefret ve acıyla beslenme alışkanlığını sürdürenler, ayrım ve yargılayanlar var, var olmaya da devam edecekler bir süre daha ama bizim onlarla işimiz yok zaten.
Sevgilerimle,
Gülenay Pemaji
*Gülenay Pema’nın verdiği eğitim ve makaleleri takip etmek istiyorsanız sağ tarafta yer alan ‘Blog’u Takip Et’ kutusuna email adresinizi bırakabilirsiniz.
Bugün dişil enerji denildiğinde zihinlerde bir soru işareti oluşuyor.
Halbuki başlıktaki gibi net, basit ve bir o kadar engin bir yaratıcı enerjiden bahsediyoruz.
Anaç derken dişil enerjinin yalnızca kadınlara ait olduğunu sananlar varsa kendilerine bir baksınlar zira herkesin bir annesi ve dişil özellikleri var, cinsiyetten bağımsız.
Anaç olmak nedir?
Anaç olmak destekleyici olmak demektir, anlayışla kucak açmak, zor zamanlarda yapıcı olmak, fırtınada sakin bir liman olmak demektir. Yaraları saracak şifaya ve şefkate sahip olmak demektir. Karşındakinin iyiliği için nasıl davranman gerektiğini idrak edebilecek zekaya sahip olmak demektir. Göz yaparken kaş çıkartmamak için.
Dişil enerji öyle kişisel boyutta kısıtlı kalan bir enerji de değildir, evrenseldir. Bunu söylerken maskülen enerinin de evrensel olduğunu ve önemli olanın ikisi arasındaki dengeyi kurabilip, hangisini nerede kullanmamız gerektiğinin doğal akışına gelebilmektedir marifet.
Çevresel boyutta dişil ve maskülen enerji işleyişine bir örnek olarak hastahaneleri vermek istiyorum. Genel olarak, bu ya da şu ülkede değil.
Bir hastahanede eğer yönetim şekli hastaların iyiliği merkezli ise yani yemeklerin organikliği ve yararlılığından, çarşafların hijyenikliğine, sıcak bir ev ortamı sağlayan personeline kadar tüm bu bahsettiklerim dişil enerjinin yaydığı hissiyattır.
Velhasıl sadece finansal hedef odaklı, çok ameliyat yapılsın, yataklı hasta daha çok olsun, hasta için önemli ama masraflı şeyler kısılsın yaklaşımı, keskin hedef odaklı yaklaşım ise kantarın aşırı maskülen enerjiye kaçmış, dengesi bozulmuş versiyonu.
Elbet hedefler olacak, finansman yapılacak, israf önlenecek ama siz anladınız kast ettiğimi. Maskülen enerji tüm bunlar hastanın da hayrına olarak düşünülerek yapıldığında doğru akışına geliyor.
İşte buradaki dengeyi dişil enerji sağlıyor.
Günümüzde dişil enerjiye çok ihtiyaç var, her zamankinden daha çok diyorsak manası budur. Her yerde dominant kadınlar assın kessin değildir kast edilen ki bu tam tersi bozulmuş maskülen enerji taşıyan kadın/erkek manasına gelir.
Ütopik gibi görünse de tüm kalbimle inanıyor ve biliyorum ki gezegenimiz anaç enerji ile sarmalandığında kardeşlik hissiyatları ile kalpler açılacak ve dostluk ve barış hakim olacak. Biz yavaş yavaş görüyoruz bu açılımları hemen yakınımızda olmasa bile gerçekliği su götürmez.
Ve tüm çabamız da bu yönde.
Elbet sevgi titreşimlerine karşı gelenler, nefret ve acıyla beslenme alışkanlığını sürdürenler, ayrım ve yargılayanlar var, var olmaya da devam edecekler bir süre daha ama bizim onlarla işimiz yok zaten.
Sevgilerimle,
Gülenay Pemaji
*Gülenay Pema’nın verdiği eğitim ve makaleleri takip etmek istiyorsanız sağ tarafta yer alan ‘Blog’u Takip Et’ kutusuna email adresinizi bırakabilirsiniz.