Eğitimlerime gelen bir çok kadında hormonel rahatsızlıklar var. Bunların bazıları ileri seviye bazıları başlangıç. Hormonların sağlıklı işlevinden sorumlu endokrin sistemi bir bütün olarak çalışır. Örneğin troit hormonunuzda bir dengesizlik varsa bilin ki tüm sistem göz önünde bulundurularak bakılmalı.
Bir çok kadının sağlıklı olmasına rağmen yaşadığı hormonel problemlerin büyük bir çoğunluğu yeme alışkanlıklarını değiştirerek düzenlenebilir.
Doğurganlık ile ilgili sıkıntılar bir problem değil bünyedeki dengesizlikle alakalıdır. Beslenmenizi değiştirerek -ki diyet yapmaktan asla bahsetmiyorum- daha mutlu ve zinde bir yaşam sürebilirsiniz. Diyet yapma fikri bile sıkıcı ve maskülen yani hedef odaklı. Çünkü belirli bir takvime göre ilerlersiniz işiniz bitince de bırakırsınız. Oysa biz sağlığımıza daha feminen, yani koruyucu, bünyeyi dinleyerek, kabul ederek, anlayarak ve yavaş yavaş eski alışkanlıkların yerine daha verimli olanları koyarak ilerlemeyi öneriyoruz. Burada amaç maskülen enerjiyi kötülemek değil, böyle bir şey mümkün de değil ancak konu sağlık ve beden olunca şefkatli bir anne gibi olmak komutları yerine getirmeye çabalayan bir askerden daha keyifli değil mi?
Her şeyin yeri ve zamanı olduğu gibi maskülen enerjiyi azim ve disipline ihtiyacımız olduğunda devreye sokabiliriz. Ama yapış şekli feminen ise, yaptığımız keyifli bir akış alır ve tabi ki bu tatlı hali sürdürmek isteriz. Önündeki engelleri kaldırmak için gerekli hevesimiz olur ve maskülen enerji ile dengeleyerek yaşam biçimimiz haline getiririz.
Kendinize bu değeri ve itinayı göstermenin vakti belki de şimdi!
Glüten, hormonlarınızı ve sağlığınızı nasıl etkiliyor?
Hormonel bakış açısından glüten hassasiyeti, glütenin bağırsaklarınızda iltihaba yol açtığı anlamına gelir. Bu iltihaplanma, bağırsak hattındaki hücre bağlantılarının kopmasına yol açar. Bu mini boşluklar, mikroskobik yiyecek parçalarının sindirilmeden kana karışmasına neden olur.
Vücut buna bağışıklık sistemini devreye sokarak tepki verir. Bu durum, sisteminizdeki iltihaplı belirteçleri artırır. Bu iltihaplanma, böbreküstü bezlerine artan düzeyde bir stres unsuru olduğu sinyalini verir. Zamanla bu durum kortizol salgılanmasında artışa neden olur ve tiroit, insülin salgılanması ve yumurtlamayı bozar. Hormon bozukluğu işte o zaman ortaya çıkar ve artan adet öncesi sendromlarından kısırlığa kadar çeşitli belirtiler görülebilir.
Glüten ve Glifosat – Neden glütenden uzak durmalısınız?
Glütenin sizin üzerinizde bir etki yaratmadığını düşünseniz bile glifosatın etkisini göz önünde bulundurmalısınız. Organik ve doğal yetiştirilmeyen buğdayda, glifosat bazlı tarım ilaçları kullanılıyor (ABD ve Avrupa’da da kullanılmakla birlikte Avrupa’da bazı ülkeler bu tarım ilacını yasaklanması için hareket başlattı ve bazı ülkeler yasağı uygulamaya başladı).
Buğdayda glütenin yanı sıra tarım ilaçlarına maruz kaldığı için bu bünyede östrojen seviyelerini yükseltiyor ve önceden var olan hormonel sorunları kötüleştirip yenilerini oluşturabiliyor. Tüm tarım ilaçları gibi bu tür tarım ilacı da zenöstrojendir (yani sentetik östrojenler içerir). Hormonlarınızı bozar ve düzensiz adet görme, polikistik over sendromu ve kısırlık gibi hormonel sağlık sorunları yaratır.
Glütenden nasıl vazgeçebiliriz?
Glütenden vazgeçme fikri size korkunç geliyorsa bunu bir de glütensiz beslenmeyi “moda” olmadan önce bırakmış birinden dinleyin. Hayatları oldukça zordu. Şimdi glütensiz beslenmeye başlamak için belki de çok daha iyi bir zaman! Günümüzde çok fazla seçeneğiniz var. Bununla birlikte glütensiz paketli gıdalara da güvenmemeyi tercih ediyorum (bunlarda birçok istenmeyen, sağlıksız katkı maddeleri bulunabiliyor) ve kaliteli glütensiz ekmek ve tam tahılları kullanıyorum ya da bazı öğünlerde ekmek yemiyorum. Kendi ekip organik yetiştirdiğimiz atalardan miras Karakılçık Buğdayı ise çölyak hastası olmayanlar için muazzam bir besin kaynağı. İçinde bünyenizin dengesini bozmayacak çok az oranda glüten var.
Yediklerimizin ilacımız olduğu prensibini hatırlayalım.
Sevgilerimle,
*Makale ve eğitimlerden haberdar olmak isterseniz sağ tarafta yer alan ‘Blog’u Takip Et’ kutusuna email adresinizi bırakabilirsiniz.