
Kategoriler
- Astroloji (24)
- Gizemli Dişilik Semineri (119)
- kadın bilgelik (46)
- Kalbin Yolu Öğretisi (122)
- manevi rehber (92)
- Sri Prem Baba (3)
- Vipassana (31)
- yogAna (71)
Üçüncü boyuta olan bu gezegende insan olarak yaşamak ne demek?
Bu konu daha kapsamlı bir blog makalesi olmayı hak ediyor ancak şu an akışta burada paylaşmak istedim.
Üçüncü boyuta ait gezegenimiz Gaia ya da Yerküre daha yüksek bilinç boyutuna geçmeye hazırlanıyor. Gezegeni kurtarmaya çalışan insanlığın hatası da bu, gezegen üzerinde barındırdığı insanların çoğunluğundan daha yüksek bilince ve güce sahip ruhani bir varlık. Bir nesne değil.
Gezegenin değil, insanlığın kurtarılmaya ihtiyacı var. Zira gezegene zararlı olan özündeki sevgiyi uyandırmamış insanlık. Elbette içinde bu sevgiyi uyandırmış ve bu yolda olan insanlar da var, hatta bu olranın dünya popülasyonunun %24’ü olduğunu söyleyen medyumlar da var. Burada uyanmak ve aydınlanmak arasındaki farkı da gözetmek istiyorum zira bu satırları okuyup içinde barındırdığı hakikati algılayanlar uyanmış kişilerdir.
Aydınlanan varlığın hali ise, Hakikati tamamiyle tezahür ettirmiş, Yaradan ile vecd halinin baki ve sürekli olduğu bir hal. Her canlı tohumunda Yaradan bilinci taşır. Er ya da geç ulaşacağımız yer bu tohumun ful potansiyelime ulaştığı Yaradan.
Ancak Yerküremiz’den bahsettiğimizde kendine, komşuna, dostuna, ailene ve en sevdiklerine nasıl davranıp, onlarla hangi boyutta buluştuğun ile doğru orantılı gezegenle bağımız. En yakınları ile uyumlu bağ kurabilenler doğal olarak Toprak Ana ile kurabilirler. Ancak kaçımız günlük olarak bu bağı taze tutuyoruz. Her gün onunla birlik hali için ritüeller yapıyoruz, şükrediyoruz ya da kalpten diyaloga giriyoruz? Tüm bunları yapan çok az bir grup insan. Çoğunluğun ne yaptığının altını çizmeye gerek yok, zira çoğunluk oldukça görünür bir halde. Dolayısıyla da gezegenin bilinç titreşimi bu kutuplar arasında gidip geliyor.
Velhasıl, Toprak Ana silkinir ve üzerindeki haşerelerden kurtulur. Milyonlarca yıl yaptığı gibi. Bu konu çok derin ve kapsamlı, burada bir virgül atıyorum.
Gündelik yaşamda peki 3. boyut ve yükselmekte olduğumuz 5. boyut ne demek, neleri kapsıyor
Üçüncü Boyut:
Ego düzleminde bilinç, karşıtlar dünyası, kendini düşünmek, çıkarcılık, ayrım, rekabet, materyalist yaşam, kurban zihniyeti, suçlama oyunları, neden-sonuç, yaralı çocuk duyguları ile eylemler, korku propagandası, korku ve endişe kökenli eylemler, statü peşinde olmak, üstünlük, kıtlık bilinci, çok çabalamak, kontrol, manipülasyon, polarite, iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin mentalitesi, kuralcılık.
Beşinci Boyut:
Birlik bilinci, kalp merkezli, hizmet anlayışı, bağlantıda olma, yüksek titreşimli gıda-ortam-canlı, otantiklik, algıların aktivasyonu, bolluk bilinci, ilahi olanla uyumlanma, akış hali, güven hissi, koşulsuz paylaşım, hediye ekonomisi, eşit kaynak dağılımı, eforsuz-hafif-kolayca iş yapma, birlikte yaratım, evrensel bilgilere ulaşım, yaşam amacına odak.
Buradan baktığımızda insanlığın çoğunluğunun nerede olduğunu görebiliyoruz. Ancak her zamanki soru: Ben neredeyim?
Sürekli bir şeyi diğerine mi tercih edip, ikilik ve ayrımda mı kalıyorum, dualite titreşimini mi yaşatıyorum yoksa olaylara tarafsız, objektif, sağduyulu bakabiliyor muyum?
Her şeyde çıkarımı mı düşünüyorum, yoksa bu eylem, bu düşünce, bu duygu tüme nasıl hizmet ediyor sorguluyor muyum.
Bu tür sorgulamalar ve tartma süreçleri 4. Boyut bilincinin yansımaları.
Sorgulamayıp olduğu gibi devam edip aynı kısır döngüleri tekrar tekrar yaşattığında 3. boyuttasın.
Yaşam dönüşümdür, yükseliştir, evrimdir.
– Gülenay Pema