
“Gülenay Pema Hocam Merhaba,
Eğitime başlamadan önceki ben ile bugünkü ben arasında çok farklılıklar olduğunu şu an net bir şekilde görebiliyorum. Bu farklılar hem manevi hem fiziksel olarak gelişti.
Eğitim öncesi tamamen zihinde, neredeyse hiç anda kalamayan, duygularını tanımlayamayan, vücudundan kopuk, kendini beğenmeyen, isteklerini dile getiremeyen, aldığı kararlardan mutsuz, hayatında başına gelenlerden memnuniyetsiz, kendini hep eksik hissedecek bir şey bulabilen, yetersiz hisseden biriydim. Bunları şu an anımsamakta bile zorlanıyorum çünkü GDE eğitimi ile birlikte bu bakış açılarım yüzde yüz ortadan kalkmasa da büyük farkındalık kazandı ve dönüşümler oldu.
İlk olarak yüzleşme döneminden geçtim. Beni beslemeyen, olumsuz duygularımı farkedip onların ne kadar karanlık olduğuyla yüzleştim. Aslında hep içimde derinlerde bildiğim ama kendime bile itiraf edemediğim özelliklerimle yüzleştim. Bunların beni ne kadar olumsuz etkilediğini, insanlara yaydığım enerjiyi de ne kadar etkilediğini farkettiğimde ve onları artık alışkanlık haline getirmekten vazgeçtiğimde büyümeye ve gelişmeye başladım.
Sonrasında özellikle eliminasyon ve hormon detoksu diyetleri sonrası fiziksel ve ruhsal bir arınma yaşadım. Bu tabii ki de her şeyden arınmadım ama vücudumdan, hayatımdan beni yoran enerjilerin yüklerin gittiğini hissettim ve hafiflik geldi. Bu hafiflik, kilo kaybıyla fiziksel hissettiğim bir hafifliğin yanında gündelik hayatta zihnimin berraklaşmasıyla gelen zihinsel bir hafiflik de oldu.
Eğitim süresince öğrendiğimiz pratikler, ritüellerimiz bendeki asıl değişimin temellerini oluşturdu.
Böylelikle hem boşanma süreciyle zihnimde erkeklere karşı oluşan olumsuzluklar, hem de çocukluktan gelen karşı cinsle iletişimde yaşadığım korkularım azalmaya başladı.
İş yerinde müşterilerle daha rahat iletişim kurmaya başladığımı gözlemledim. İfadede ve iletişimde gelen rahatlık oğlumla olan ilişkime de yansımaya başladım. Eskiden oğlum için en mükemmelini yapmaya çalışırken hep bir şeyleri oldurmaya çalıştığımı anda kalamadığımı farkettim. Şimdi oğlumlayken onunla anda olmaya alışıyor ve ona karşı da daha dik isteklerimi belli eden bir tavırla yaklaşıyorum.
Önceden iş yerinde daha gergindim. Birileriyle konuşmadan önce tartardım. İçimden geleni söylemek ayıp ve uygunsuz olur gibi düşünürdüm. Erkek egemen bir sektörde çalıştığım için erkek gibi olmam gerektiğini düşünürdüm. Ama eğitimdeki pratiklerle dönüşmeye başladıkça erkek egemen dünyanın içinde dişi olup kendi otantik halimle olaylara yaklaştığımda daha çok saygı gördüğümü ve problemleri daha iyi bir şekilde çözmeye başladığımı keşfettim.
Eğitim sürecinde ruhumla bağ kurmaya başladığım için hayat enerjimi de ruhumu besleyen yerlerden aldığımı keşfettim. Eskiden hep yorgun ve hayat enerjisi düşük biriydim. Şimdi biliyorum ki ruhumu beslersem enerjim de yükseliyor.
Eğitim sonunda bendeki diğer bir farkındalık da insanların görünüşlerinden kimliklerinden bağımsız değerlendirebilmeye başlamam oldu. Herkesin ayrı bir ruhu , yaşanmışlıkları travmaları olduğunu kabul ederek verdikleri tepkilere yaklaşıyorum.
Eğitime kendimi dönüştürmek için katılmışken daha sonra bu alanda ilerlemek istediğimi ve inzivayı deneyimlemeyi çok istediğimi farkettim. Ve bunu yaşama şansım da oldu. Bana bu süreçte savaşma gücü veren, beni kendimle buluşturan , hakilkatlı yaşamla buluşturan ve hayat enerjimi geri kazandıran Gülenay Pema hocamızı yüzyüze göreceğim için çok heyecanlıydım. Ayrıca bu kadar ay dertlerimize ortak olduğumuz, online da olsa aramızda bağ olan kadınlarla tanışacağım için de inanılmaz heyecanlıydım. Gerçekten de online eğitimden kendimi yakın hissettiğim bir arkadaşım ve kampta yakınlığını hissettiklerim de eklenince daha önce yaşamadığım bir arkadaşlık kız kardeşlik duygusu yaşadım. Yargılanmayacağımdan, zarar gelmeyeceğinden emin olduğum daha önce yaşamadığım bir sonsuz güven duygusu. Hayatımda ilk defa çembere katıldım ve çember yaptım. Kendi çemberim için de heyecanım yüksekti. Tahmin ettiğimin çok daha ötesinde rahat ve güzel bir şekilde aktı. Bu da oradaki arkadaşlarla aramızdaki samimi bağdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Sessizlik deneyimi ilk başta beni zorladı. Zihnim çok konuşmaya başladı. Herşeyi sorgulamaya başladım; boşanma sürecini, eski eşime olan sevgimi, hayatta şu an bulunduğum noktayı… Sonradan iletişimin ve dikkat dağıtıcıların minimum olduğu sessizlik hoşuma gitmeye başladı. Doğayla daha derin bağ kurup kendimle daha yakından bir dinleyişe geçmeye başladım. Çakra pratiklerinde içimden çıkan yüklü duygular , pratik sonrası büyük rahatlama getirdi. Özellikle derin sessizlik meditasyonu benim için hayatta daha önce yaşamadığım bir tecrübeydi. Hayatımda ilk defa zihnimdeki tüm konuşanlar; eski eşim, annem, babam, kardeşim ve kendim; hepsi sustu. Ve ben kendimi en saf en güzel halimle bir tropik ormanda huzurla bitkilere dokunarak gezer halde görmeye başladım. O sırada bulunduğumuz ortamdaki kuşlar da eşlik edince büyülü bir ormanda masalsı bir ortamda kendimi gezinirken buldum. Ama bu daha önceki hayallerimden, rüyalarımdan farklıydı. Bu sefer hiçbir yargı, hiçbir arkadan konuşan ses yoktu. Sadece ben vardım. Böylelikle aslında hayatta kendim dışında herşeyin bir illüzyon olduğunu farkettim.
Kadınlığıma, dişiliğime, hayatıma, reglime, eski eşime, erkeklere, oğluma, yaşamaya, ilişkilere, doğaya bakış açımı bu kadar değiştiren bir süreçten GDE eğitimi sayesinde geçtim. Bugün bedenimi, dişiliğimi, ruhumu seviyorsam, hayat enerjim ve kendime güvenim geri gelmişse hepsi GDE sayesinde oldu. Konfor alanımın dışına çıkma kararı aldıktan sonra travma sonrası stresin yarattığı hasarlar, korkular, kaygılar içinde yaşayacakken, şimdi konfor alanımın dışında güvenle, sevgiyle yaşıyorum.
Bu eğitimden alabildiklerim ve öğrenebildiklerim içi minnettarım.
Sevgiler”
16 Temmuz 2021, Online Gizemli Dişilik Eğitmenlik Programı, 155 & 105 Saat. Detaylar için tıklayın.