
2021’i uğurluyoruz ancak ben kendisini 2020’nin devamı olarak gördüm. Geriye dönüp baktığımda iki yıl tek bir süreç gibi. Doğum sancılarının devam ettiği bir süreç ve sistem kolay ve hatta çabucak sezeryan doğumları destekleyip bu yöne alıştırmış olsa da doğanın ve karmanın böyle işlemediğini hep birlikte görüyoruz.
2022 yılına kendi gezegenlerim de olan Neptün ve Jüpiter’in Balık burcundaki buluşması ile güzel ve ümitli bir giriş yapıyoruz ve Mayıs’a kadar da bu böyle olacak.
Balık, kollektif şifacıdır, şefkat, bağışlama, hoşgörü ve empati enerjilerini taşır. Mayıs’a kadar bu enerjiler aktif olacak.
Balık aynı zamanda maneviyatın, spiritüelliğin burcudur. Bu konular daha da ön planda olacak.
Bir balık burcu olarak spiritüel olmayan tek bir zerrenenin olmadığını biliyorum. Tohuma can veren güç her atomun içerisinde. Spiritüel olmayan hiç bir şey yok evrende. Bakış bu yönde olmayabilir ama bu hakikati değiştirmez, zira herkes ruhun programını yaşıyor, doğru-yanlış yok ruh düzleminde.
2022’de çevremizde maneviyata yönelimi daha çok göreceğiz.
Esasen bu durum kendini daha derin keşfe ve dolayısıyla da özgür ifade arayışına yol açıyor. Jüpiter genişletir, büyütür, Neptün ise gizemdir, bilinmez dediğimiz esasen derinden baktığında ulaşabileceğin ama bir o kadar zamansız ve mekansız hallerin temsilcisidir.
Yani kendini derin keşfin ve hiç bilmediğin özgün ve özgür ifade alanları bulabilir, çevrenden ilham alabilirsin bu süreçte.
İlginç yaklaşımlar, yaratıcı çözümler, bilinçaltının ifade bulmuş halleri, kısaca oldukça vizyon genişletici ve daha önce bilmediğimiz farklı ve çeşitli haller, ifadeler.
Yine kendimizi bu 3. boyuta ait ikilik, dualite hallerinde seçim yapmak durumunda bulacağız. Adeta iki farklı gezegende yaşıyor gibi.
Sevgi, şifa ve dayanışmaya mı kanal olacağız, yoksa korku, panik ve ötekileştirmeye mi? Seçim her an bize ait. Fikir ayrılıklarında saldırgan mı olacağız, ki bu bir işe yaramadı dünya tarihinde, yoksa farklı yöntemler mi arayacağız.
Eski sistemler çöküyor, sistemin gölge yönleri 2022’de iyice ayyuka çıkacak, insanlığın yarattığı sistemlerin bencil yönelimli olanları artık ayakta duramayacak. Bu süreçte elbette birbirimizin en büyük destekçisiyiz.
Bu süreç bize gerçek insan dayanışmasını öğretip tecrübe ettirecek. Her karanlık bir lütfu gizler. Karanlıktan geçmeden o lütuf belirmez. Bu alemin kanunu bu. Akışa direnmek yerine, dayanıklılık, esneklik ve anlayış geliştirmeliyiz, hep birlikte. Ayrı, ayrı değil.
Kendine, içe dönüşe ayırdığın zaman daha da artacak ve bunu bile isteye yapmadıysan, şartlar seni oraya taşıyacak. Ve cesaret geliştirmenin yolu buradan geçiyor. İçinden, dışındaki kimse sana öz-güvenini veremez.
Dışındaki kimse sana öz-şefkatini veremez.
Dışındaki kimse senin hayatını yaratamaz.
Tüm titreşimlerin senden yayılır, evrende yankı bulur yine sana gelir. Hayatında tezahür eden kişi ve olaylar senin gönderdiğin titreşimlerin bir ürünüdür. Bunun böyle olduğunu Kuantum Fiziği gayet net ortaya koymuş durumda.
Artık online elimizin altında, bir yere gitmeden dahi kendi evinin rahatlığında öz-keşfe çıkıp hayatını ve dünyayı yeniden, farklı ve sevgi bilinci temelli inşa edebilirsin.
Evet, Sen.
Büyük S ile çünkü küçük sen bir öğreti, büyük Sen’e ulaşım yolunda. Büyük Sen esasen nabzın kadar yakın, tek sorun ona yeterince vakit ayırmaman, hayatında alan açmaman. Geçici zevklerin ve sistemin kurgularına kaptırmış olman. Ancak bunda da sorun yok bu sistem sen, Sen’e ulaşabil diye var. Sen ulaştığında sistemin tıpkı bir lego gibi olduğunu anlarsın, oyunu görürsün. Hintçe’de buna Lila denir, İlahi Oyun.
Tesadüf yok.
Ceza yok.
Suçlu yok.
Sen ve yarattıkların var.
Ve hepsi sen, Sana yani Kalbin’e ulaş diye var. Başka hiç bir nedenle değil, sadece ve sadece bunun için varlar.
Hepimiz eninde sonunda oraya varacağız.
Esasen oradayız ama gözlerimiz perdeli. Bazen tül bazen kalın kadife bazen de panjur. Fark etmez nasıl olduğu keza her biri ardındaki mücevheri gizler.
Gizli değil de unutulmuş esasen. Sırlı gibi görünür gün gibi açık olan.
2022’de nihayetinde insan yapımı bir rakam, ancak önemi 8 milyara yakın insanın bu rakamla yaşıyor, enerji veriyor olması. Ancak sen içinde olup da dışında kalabilirsin. Maneviyatın temeli de budur.
İçinde olup da dışında kalabilmek.
Bu dengeyi, uyumu kurabilmek.
Yaşama sanatçısı olup, ebediyete göz kırpmak.
Olay bu…
Kalbin yolunda, cesur, dayanışma içinde şefkatli ve ilham dolu bir yıl diliyorum.