
Konumuz uzun süreli ilişkiler ve evlilik.
Bir çok evlilik bir müddet sonra heyecanını yitirdiği gerekçesi ile ya bitiriliyor ya da dürüst olmayan hallerde bir şekilde ilişki devam ediyor.
Nerede o cicim ayları, tutkulu haller, romantik anlar…
Şu bir gerçek ki gerçek bir ilişkiyi sürekli heyacanlı tutma çabası başlı başına gereksiz bir enerji kaybı ve değersizlik hissi destekçisi.
Bilinçli ilişkide olan bireyler yaşamı olduğu gibi, geldiği gibi karşılamayı bilirler ya da bu yoldadırlar.
Bilinçli ilişkide iki bireyin buluşması, iki ayrı dünyanın kavuşumu, ortaklığı, yoldaşlığı, candaşlığı, çekimi vardır.
Sürekli heyecan gereksiz bir enerji kaybıdır.
Ancak bilinçli ilişkideki bireyler kendi tekbaşınalıklarını yaşıyorlarsa durum çok farklı olur.
Tekbaşınalığını yaşayan birey kendi içinde öz-keşif yolculuğundadır ve her gün keşfedilecek yeni bir dünya vardır. Bu keşif ruhu önce kendinde başlayıp yaşadığı için doğal olarak eşine ve çevresine yansır.
Her güne yeni uyanan bir kişi, ezber kalıpları kendinde tekrar ettirmediği, içinde arındırıp dönüştürdüğü ve bu yolda olduğu için her bakışı, görüşü, fikri yeniye aittir. Eşini de yeni gözlerle görür, bu otomatik olarak gerçekleşir.
İçindeki çocukluk yaraları artık bir mıknatıs gibi çekmediği, tetiklemediği ya da itmediği için kendisi heyecanlıdır.
Demiyorum ki yaralar tamamen iyileşince bilinçli ilişkide olursun, tam tersi, bilinçli ilişki ile yaralarını kanırtmayı bırakır yeni davranış, yeni üslup, yeni fikirlere açılırsın.
Kavgan, öfken, kederin ve sıkıntını karşındakine bilinçi/bilinçsiz yüklemek yerine bu yönlerin içinden birlikte geçmeyi ve her geçişte farklı yönler keşfetmeyi öğrenirsin.
O yüzden hararetli bir kavganın ortasında bile bir anda tamamen farklı bir enerji ve ses tonuyla ‘yemeğe tuz koydun mu’ diyip tartışmaya kaldığın hararetli yerden devam edersin. Bu durumda tartışma bir katalizördür, bilinçli bir alan açılır, kurtlar dökülür ve ayıklanıp temizlenir. Tutup da aynı kurtları alıp eşinin peşine saldığında önce kendin ısırılacağından emin olabilirsin. Ve bu tavır zamanla keşif ruhunu öldüreceği için (çünkü manipülatif ve güven sarsıcı) eşin bir müddet sonra ilgisini bu toksik alandan çekecektir ve sen de zamanla bu çaresiz oyundan sıkılırsın. Ya birlikte ruhu bezmiş iki birey olarak günü kurtarırsınız, ya da başka fersahlara yelken açılır. Ancak bu ‘başka fersah’ bir müddet sonra aynı fersah olmaya mahkûmdur. Kara kader gibi. Oysa olayın ne kaderle ne de karalık ile ilgisi yoktur.
Kendi dünyasının gizemlerinde fersah açabilen kişi, ilişkisindeki keşif duygusunu besler ve kendi gibi bir eşi kendine çeker.
Bir de sonradan kendini keşfedip eşinin keşifte istekli olmadığı ilişkiler vardır, onu da başka bir paylaşımda aktarayım.
16 Temmuz 2021, Online Gizemli Dişilik Eğitmenlik Programı, 155 & 105 Saat. Detaylar için tıklayın.