“YogAna programına başladığım zaman oldukça korkak, sinmiş ve saklanan bir kadındım. Bir çaba vardı hayatımı değiştirmek için ama debelenme gibi daha ziyade, şükürler olsun ki sizinle karşılaştım ve YogAna eğitimine katılmak nasip oldu. Sessiz, içine kapanık gibi sıfatlar ile tanımlıyordum kendimi. Halbuki hiç de öyle olmadığımı farkettim öncelikle. Kafamın içinde devamlı bir yargılama, tartma, değerlendirme sürüp gitmekteydi.
Günlük Sadhana’mı hediye ettiniz bu programla beraber bana. Asanaların büyülü olduğunu düşünüyorum, yaptıkça insanı dönüştürüyor. Sadhanam sayesinde bunu deneyimliyorum, ne amaca hizmet ettiklerini siz oğrettiniz, saygıyla ve sevgiyle, ciddi bir disiplinle ele alınması gerektiğini sizden öğrendim. Şimdi artık rahat rahat konuşmuyorum Yoga hakkında, öğretiye saygı göstermeyi oğrendim. Günlük sadhana uygulamamı yaptıkça, boş boş konuşmaya gerek kalmadı, zaten bize oğrettiğiniz asanalarla hem dem olmak yeterli oluyor.
Korkularım azaldı, özellikle köpeklerden bariz bir korkum vardı. İlk kez YogAna Egitimi sürecinde hayvanlara dokunmaya, sevmeye başladım ve çok mutlu etti bu beni.
Son kampta kendi degerimle ilgili
söyledikleriniz kırdı geçti tabiri caizse ama gerçek yakmakla beraber muthiş ferahlık verdi bana. Nasıl anlatılır bu bilmiyorum. Geri dönmek mümkün değil, ancak tek yön var gidilecek.
Bir gün üniversitede koridorda yürürken kendime bir güven geldi, bu zamana kadar verdiğim emeğin içimde toplanmasi gibi… hoca olduğumu hayal ettim, öyle bir his geldi ve ertesi hafta görüşmeye gittigim bir üniversitede- daha önce yardımcı doçent başvurusunda ret aldığım bir üniversite- daha ben bir cümle etmişken benimle çalışmak istediğini söyledi görüştüğüm kişi.
Kendi hayatımı istediğim gibi inşa edebileceğimi farkettim. Yapamayacağımı söyleyen içsel sabotajcım ile de Yogana eğitimi sırasında tanışma fırsatım oldu. O ortaya çıktığında artık sağlam duruyorum.
Hayatımın en esaslı dönemlerinde biri oldu Yogana Egitmenlik Programı’ndaki sürecim.
Her şey yeni başlıyır. Sizi seviyorum ve özlüyorum. Varlığınıza şükürler olsun. Allah ne muradınız varsa versin.”
*Gülenay Pema’nın eğitim ve makalelerinden haberdar olmak için sağ tarafta yer alan ‘Blog’u Takip Et’ kutusuna email adresinizi bırakabilirsiniz.